İçindekiler

Hamilelik Sırasında Gebe Annelerdeki Değişiklikler

Hamilelik, özel, duygusal ve sürekli değişen bir yolculuktur. Bu süreçte anne vücudu, bebeğin doğumuna hazırlanmak için birçok değişiklik geçirir. Bu değişiklikler sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal etkiler de yaratır. Bu yazıda, anne adayları değişiklikler hakkında daha fazla bilgi edinecek ve doğum sonrası gerekli beslenme hakkında farkındalık kazanacaktır.

Hamilelik Sırasında Gebe Annelerdeki Değişiklikler

Hamilelik Sırasında Gebe Annelerdeki Değişiklikler

1. Hamilelik Sırasındaki Fiziksel Değişiklikler:

Anne vücudu önemli ölçüde değişir. Bu değişiklikler iç organ sistemlerinden dış görünüşe kadar uzanır. Özellikle:

1.1. Süt Bezlerindeki Değişiklikler:

Hamilelik sırasında meme uçları her zamankinden daha hassas hale gelir. Süt üretimine hazırlık olarak memeler yavaş yavaş büyür. Montgomery tüberkülleri de büyüyerek cilt ve areolayı yumuşatır. Hamileliğin son aylarında süt bezleri süt salgılamaya başlayabilir.

1.2. İskelet Değişiklikleri:

Fetüs büyüdükçe, sakrokoksigeal eklemler ve pubik simfiz de gevşer ve yumuşar. Bu, pelvisin fetüsün büyümesiyle kolayca genişlemesini sağlar ve vajinal doğum için hazır hale getirir.

1.3. Ciltteki Değişiklikler:

Hamilelikte meydana gelen değişikliklerden biri ciltteki değişikliklerdir. Anne adayının yüzünde melazma (lekeler) oluşabilir. Bu genellikle karın, göğüs, uyluk ve kalça gibi bölgelerde görülür. Boyun, göğüs ve kasık gibi bölgelerde cilt koyu ve kararmış hale gelir.

1.4. Dolaşım Sistemindeki Değişiklikler:

Hamile kadınlarda anne ve fetüsün besin ve oksijen ihtiyacını karşılamak için kan hacmi artar. Bu dönemde kalp daha fazla çalışmak zorunda kalır, bu nedenle hamile kadınlar hızlı kalp atışını kontrol etmekte zorlanabilir.

Fetüs büyüdükçe, rahim alt ana toplardamara baskı yapar ve bu da sırtüstü yatarken düşük tansiyona, kabızlığa, hemoroide vb. neden olabilir. Venöz tıkanıklık bacaklarda şişmeye neden olabilir. Pıhtılaşma faktörlerinin artması, venöz tromboz veya akciğer embolisi riskini artırabilir.

1.5. Solunum Sistemindeki Değişiklikler:

Gebelik ilerledikçe fetüs büyür ve diyaframı yukarı iter. Bu da annede nefes darlığı, hızlı ve sığ nefes alma hissi yaratır. Bu belirti özellikle çoğul gebeliklerde daha yaygındır.

1.6. Sindirim Sistemindeki Değişiklikler:

Hamileliğin ilk aylarında sabah bulantısı yaşayan kadınlar yemek yemekte zorlanabilir, sık sık mide bulantısı hissedebilir veya kusabilir, bazı kokulara karşı hassasiyet geliştirebilir ve tat değişiklikleri yaşayabilir. Genellikle bu belirtiler gebeliğin ortalarında kaybolur, ancak bazı kadınlar tüm gebelik boyunca sabah bulantısı yaşayabilir.

Hamile kadınlar gebeliğin başlarında karın ağrısı ve ishal yaşayabilir. Takviye alımı veya hormonal değişiklikler nedeniyle kabızlık meydana gelebilir; fetüs kalın bağırsağa baskı yapar. Bazı kadınlarda şiddetli kabızlık hemoroide yol açabilir.

1.7. İdrar Sistemindeki Değişiklikler:

Rahmin hacminin artması idrar kaçırmaya ve sık idrara çıkmaya neden olur. Özellikle gebeliğin son aylarında noktüri (gece idrara çıkma) yaygın bir sorundur.

Rahim üretere baskı yaptığında, idrar torbası kas iltihabına ve retrograd enfeksiyona yol açabilir.

1.8. Genital Bölgedeki Değişiklikler:

Hamilelik sırasında rahimde ne gibi değişiklikler olur? Kadın üreme sisteminde en çok değişen kısım rahim gövdesidir. Hamilelik dışındaki haline göre rahmin ağırlığı 20 kat artabilir. Fetüs büyüdükçe, rahim fetüsün pozisyonuna göre yatay, yumurta şeklinde, kalp şeklinde vb. şekiller alır. Normalde rahim ağzı kalın ve opak bir mukusla kapatılır, böylece enfeksiyon önlenir. Doğum başladığında rahim ağzı yavaşça açılarak vajinal doğuma hazırlanır.

1.9. Hormonlardaki Değişiklikler:

Hamile kadınlar birçok hormonal değişiklik yaşar. HCG hormonunun yüksek seviyesi mide bulantısı ve kusmaya neden olabilir. Süt bezleri tarafından süt üretimine hazırlanmak için prolaktin seviyesi artar. Fetüsün su ve tuz metabolizması için prolaktin koyu suda bulunur.

Progesteron, rahim kaslarını gevşetir ve kasılmaları kontrol eder. Progesteron, bağırsak hareketlerini yavaşlatarak mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasına (reflü) neden olur, sindirimi yavaşlatır ve sfinkter kas tonusunu azaltır.

1.10. Tüm Vücutta Görülen Değişiklikler:

Ayakların şişmesi, vücut ağırlığının artması ve organların büyümesi hamilelik sırasında en belirgin değişikliklerdir. Sıvı tutulumu ve kan hacminin artmasıyla birlikte kanın sulanması da hamile kadınlarda görülür.

1.11. Sivilce:

Hamilelikte kadınlar genellikle hormon bozukluklarına bağlı sivilce yaşar. Hormon seviyelerinin artması, cildin sebum üretimini artırarak sivilce ve geniş gözeneklere neden olur.

Sivilce, daha önce sivilcesi olmayan kadınlarda bile görülebilir. Adet dönemlerinde sık sık sivilce çıkan kadınlarda hamilelik sırasında da sivilce çıkma olasılığı yüksektir. Ancak endişeye gerek yoktur çünkü genellikle hamileliğin ilk 3 ayında görülür.

Bu dönemde hormonlar dengeye döner ve sivilceler doğal olarak kaybolur. Hamile kadınlar doktor tavsiyesiyle ilaç kullanabilir. Ayrıca doğal, güvenli ve kendi cilt tipine uygun bakım yöntemleri tercih edilmelidir.

1.12. Kilo alımı:

Hamilelikte kesinlikle kilo alırsınız ve bu durum birçok hamile anneyi "kriz"e sokar çünkü kilo çok hızlı artar veya vücut eskisinden daha ağırlaşır. Bu nedenle, anneler doktorlarının talimatlarına uyarak yavaş kilo almalı ve cildin çok hızlı gerilmesi veya annenin vücuttaki değişikliklere uyum sağlayamamasına neden olacak şekilde gerilmesini önlemelidir.

Bu nedenle, trimestere bağlı olarak ideal kiloyu belirlemek için değişiklikler:

  • İlk trimester (ilk 3 ay): Ayda 0,4 kg'dan, 3 ayda 1,2 kg'a eşdeğerdir.

  • İkinci trimester (orta 3 ay): Haftada 0,45 kg'dan, 3 ayda 5 kg'a eşdeğerdir.

  • Üçüncü trimester (son 3 ay): Haftada 0,5 kg'dan, 3 ayda 6 kg'a eşdeğerdir.

Bu nedenle, hamile kadınların 9 ay/40 haftalık hamilelik boyunca 12 kg almaları gerekir. Ayrıca, her hamile kadının kilo alma miktarı vücuduna ve durumuna göre farklılık gösterecektir.

Hamilelik Sırasında Gebe Annelerdeki Değişiklikler

Hamilelik Sırasında Gebe Annelerdeki Değişiklikler

2. Duygusal ve Zihinsel Değişimler:

Hamile kadınlar genellikle içsel maddeler tarafından duyguları "kontrol edilir". Hamile kadınlar genellikle dengesiz ruh hallerine sahiptir ve hormon seviyelerindeki değişiklikler nedeniyle kendilerini rahatsız hissederler; bu da çevrelerindeki insanların bunu anlamasını zorlaştırır. Hamile kadınların yaşadığı bazı zihinsel ve duygusal değişimler şunlardır:

  • Hamile bir kadın hamilelikten önce depresyon, mani, obsesif kompulsif bozukluk veya bipolar bozukluk geçirmişse, belirtiler genellikle daha şiddetli hale gelir.

  • Tüm hamile kadınlar endişelenir. Bu endişe, fetüsün gelişimi, doğum yapma, aile bütçesi, gelecekte çocuk yetiştirme ve sayısız başka konu ile ilgili olabilir.

  • Ayrıca, hamile kadınlar sıklıkla çelişkili duygular hisseder. Hamile bir kadın bir anda mutluluktan bunalmış hissedebilir, ancak aynı zamanda hafiflediği zamanlar da vardır. Hamile bir kadını şaşırtan şeyler olduğu gibi, onu suçlu hissettiren şeyler de vardır.

  • Her hamile kadın eleştirilir ve yargılanır. Hassas, savunmasız, ağlamaklı ve duygusal hale gelir.

  • Hamile anneler halk inançlarına inanırlar. Hamile anneler, kötü şeylerden kaçınmak için kendilerini daha güvende hissederlerse, kendilerini en rahat hissetmek için ellerinden gelen her şeyi yapmalıdırlar.

Hamilelik Sırasında Gebe Annelerdeki DeğişikliklerHamilelik Sırasında Gebe Annelerdeki Değişiklikler

3. Hamilelik Sırasında Yaşam Tarzınız Nasıl Değişir?

3.1. Sık İdrara Çıkma:

Bir anne hamileliğinin ilk üç ayından itibaren hormonal değişiklikler nedeniyle daha sık idrara çıkar ve büyüyen rahim mesaneye baskı yaparak idrar kapasitesini azaltır.

Bu nedenle sık idrara çıkma hamile kadınlarda normal bir belirtidir. Ancak hamile kadınlarda yanma hissi ile sık idrara çıkma varsa, bu idrar yolu enfeksiyonu belirtisi olabilir, bu nedenle tedavi için derhal doktorunuzu aramalısınız.

3.2. Sabah Bulantısı, Şişkinlik, Mide Bulantısı:

Hamileliğin en yaygın belirtileri mide bulantısı ve sabah bulantısıdır. Buna bağlı olarak, yüksek progesteron seviyeleri salgılanır ve sindirim kasları gevşer, daha kolay bir şekilde "dinlenme" durumuna geçmek olarak anlaşılabilir. Bu, midedeki yiyeceklerin yemek borusuna doğru itilmesine ve mide bulantısı hissine neden olur.

Ayrıca progesteron, sindirimi yavaşlatır ve hamile kadınların sindirilmemiş yiyecekler nedeniyle şişkinlik ve gaz hissetmelerine neden olur.

Hamileliğin erken dönemlerinde hamile kadınlar sıklıkla mide bulantısı ve sabah bulantısı yaşarlar, ancak bazı anneler 16. veya 18. haftaya kadar sabah bulantısı yaşamaya devam edebilir. Annede şiddetli sabah bulantısı, vitamin ve mineral eksikliğine dönüşmüştür. Doktora görünmek ve annenin beslenme düzeni hakkında yorum yapmak gerekir.

3.3. Tat değişiklikleri:

Hamile annelerin hamilelik sırasında iştahlarını değiştirmeleri gerektiğinde, bu sadece anneler için kafa karıştırıcı olmakla kalmaz, aynı zamanda eşlerini nasıl "memnun edeceklerini" bilemeyen kocalar için de daha fazla baş ağrısına neden olur. Hamilelik sırasında hormonal değişiklikler (hCG), hamile annelerde değişikliklere neden olabilir. Bu durum, annelerin hem acıkmasına hem de kısa sürede iştahlarının kaybolmasına neden olabilir.

Annenin mide asidi salgılama ve sindirim yeteneği, hamilelik sırasında salgılanan gonadotropin hormonunun azalmasına neden olur. Sonuç olarak, hamile kadınlar kolayca ekşi yiyecekler isterler ancak iştahsızlık yaşarlar. Ayrıca, hamile kadınların balık sosu, kahve vb. gibi güçlü kokulu yiyeceklere karşı hassasiyetleri de vardır.

3.4. Kabızlık:

Hamilelikte kabızlığın birçok nedeni vardır, bunlar arasında şunlar yer alır:

  • Artan progesteron seviyeleri, bağırsakların "dinlenme" durumuna geçmesine, aktivitelerinin yavaşlamasına ve sindirimin yavaşlamasına neden olur.

  • Büyüyen rahim sinirleri sıkıştırdığı için.

  • Fetüs büyür ve sindirim sistemi alanı daralır.

  • Az egzersiz yapan veya susuz kalan hamile kadınlar.

  • Çok fazla demir, kalsiyum ve diğer maddelerin takviyesi fetüs için faydalıdır.

  • Tedavi edilmezse, kabızlık hamile kadınlarda hemoroide neden olabilir veya düşük, erken doğum, fetal yetersiz beslenme vb. neden olarak hem annenin hem de bebeğin hayatını tehdit edebilir.

Hamilelik Sırasında Gebe Annelerdeki DeğişikliklerHamilelik Sırasında Gebe Annelerdeki Değişiklikler

4. Hamile Anneler İçin Doğum Sonrası Beslenme Rejimi Nedir?

Emziren anneler, doğum sırasında kan kaybı, kolostrum üretimi ve doğumdan hemen sonra süt üretimi nedeniyle daha fazla enerji ve besin kaybettikleri için hamile oldukları zamana göre daha fazla enerji ve besine ihtiyaç duyarlar.

4.1. Enerji Gereksinimleri:

Emziren annelerin enerji ihtiyaçları, gebe olmayan annelere göre günde yaklaşık 500 kcal daha fazladır. Ayrıca, gebe annelerin emzirme dönemindeki enerji ihtiyaçları, hamilelik dönemindeki fiziksel aktivitelerine ve kilo alımlarına da bağlıdır. Özellikle:

  • Hamilelik öncesi ve sırasında kadınlar 10-12 kilo aldıkları için iyi beslenmeye ihtiyaç duyarlar. Hafif çalışanlar için günde 2.260 kcal, orta düzey çalışanlar için ise günde 2.550 kcal enerji ihtiyacı sağlanmalıdır.

  • Hamilelik öncesi ve sırasında iyi beslenmeyen ve 10 kilodan az kilo alan kadınların, bebeklerinin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla ve çeşitli besinler tüketmeleri gerekir.

4.2. Beslenme Gereksinimleri:

  • Protein: Emziren kadınların doğumdan sonraki ilk 6 ayda günde 79 g proteine ​​ihtiyacı vardır. Sonraki 6 ayda günde 73 g toplam protein almaları gerekir. Protein alımı hayvansal proteinin %30'undan fazlasını içermelidir. Balık, et, yumurta, süt, fasulye ve diğer besinler doğum sonrası anneler için öncelikli olmalıdır.

  • Yağlar: Emziren annelerin beslenmelerindeki enerjinin %20-30'u yağlardan gelir. EPD, DHA, n3 ve n6 gibi yağlar balık yağında, bazı yağlı balıklarda ve bazı bitkisel yağlarda bulunur ve bebeğin beyin ve görme gelişimi için önemlidir.

  • Vitaminler ve mineraller: Emziren anneler gerekli miktarda mineral ve vitamin almalıdır. Hamile anneler her gün en az 400 gr meyve ve sebze yemeli ve kabızlığı önlemek için yeterli lif almalıdır.

  • Su: Emziren anneler, bebekleri için yeterli süt üretmek amacıyla günde yaklaşık 2 ila 2,5 litre su içmelidir.

4.3. Doğum sonrası annelerin ayrıca şunlara dikkat etmesi gerekir:

  • Yeterince uyuyun ve dinlenin.

  • Mümkün olduğunca hafif egzersiz yapın.

  • Stresten kaçının ve zihninizi rahat tutun.

Sonuç

Hamilelik ve doğum sonrası dönem, bir kadının hayatındaki en önemli dönemlerden biridir. Bu dönemde vücutta meydana gelen değişiklikleri anlamak, bu değişikliklere karşı bilinçli olmak ve uygun şekilde beslenmek hem anne hem de bebek için büyük önem taşır.

Anne adayları, bu süreci doktor kontrolünde geçirerek, sağlıklı bir gebelik ve doğum sonrası döneme sahip olabilirler. Sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıkları, sadece annenin sağlığını değil, aynı zamanda bebeğin gelişimini de olumlu yönde etkiler.

Web Sitesi: https://wilimedia.co
Facebook Sayfası: https://www.facebook.com/wilimedia.en
E-posta: support@wilimedia.co